
Ekonomik zorluklara rağmen, küresel Ar-Ge yatırımları dayanıklılık göstererek 2023 yılında yaklaşık 2,75 trilyon ABD dolarına yaklaştı. Bu büyüme, sektörler genelinde inovasyona yönelik sürdürülebilir bir bağlılığın altını çiziyor.
EDF (Électricité de France), Fransa’nın elektrik üretim, iletim ve dağıtımından sorumlu kamu şirketidir. %83,7’si Fransız devletine ait olan bu dev enerji kuruluşu, 69 milyar € yıllık geliri, 165.790 çalışanı ve dünya çapında 37,1 milyon müşterisi ile sadece Fransa'nın değil, Avrupa'nın da en büyük elektrik şirketidir.
EDF, 2018 yılında toplam 584 milyar kWh elektrik üretmiştir. Bu üretimin kaynaklara göre dağılımı:
Üretimin %88’i karbon emisyonu olmadan gerçekleştirilmektedir. 132,3 GW toplam kurulu gücün %70’i Fransa’da yer alırken, şirket Avustralya hariç tüm dünyada faaliyet göstermektedir. Türkiye’de de 267 MW yenilenebilir enerji yatırımı bulunmaktadır.
EDF, bugüne kadar 500’den fazla santralin inşasını ve işletmeye alınmasını tamamlamıştır. Bu büyük deneyim, şirketin mühendislik yapılanmasına da güçlü bir şekilde yansımıştır.
CIH (Centre d’Ingénierie Hydraulique), EDF’in hidroelektrik projelerine odaklanan mühendislik koludur. 6 farklı ofiste yaklaşık 860 çalışan (450 mühendis) ile faaliyet göstermektedir.
DTG (Division Technique Générale), 1946’dan bu yana ölçüm, tanı ve izleme faaliyetlerinde uzmanlaşmıştır. Fransa'da 5 ayrı kampüste 650 çalışanıyla görev yapmaktadır.
DTG uzmanlık grupları, santrallerin kararlı, güvenli ve verimli şekilde çalışmasını sağlayan mühendislik çözümleri sunmaktadır.
Hydrostadium (HSM), akarsu mühendisliği ve hızlı akan sular üzerine uzmanlaşmış bir mühendislik merkezidir. Ayrıca su sporlarına yönelik yapılar ve parkurların tasarımında da faaliyet göstermektedir.
EDF, yaklaşık 20 GW hidrolik kurulu güce sahiptir. Bu kapasite:
En büyük 100 santral, uzaktan kontrol edilmekte ve 4 izleme merkezi üzerinden uzaktan izlenmekte ve 14 GW güç 20 dakikadan kısa sürede şebekeye senkronize edilebilmektedir.
EDF’in 2030 vizyonu:
Şirket, üretim-tasarım-işletme döngüsünün her adımında yenilikçiliği, sürdürülebilirliği ve güvenliği öncelemektedir.
EDF, yapısıyla adeta 1980’lerin Türk Elektrik Kurumu’nu (TEK) andırsa da, üretim, iletim ve dağıtımı entegre biçimde yönetmeye devam etmektedir. Santrallerin özelleştirilmediği, kamu ağırlıklı bir yapı ile Avrupa’da bile örnek bir model olarak dikkat çekmektedir.